Alerji aşısı diye halk arasında söylenen tedavi genellikle eski yıllarda uygulanmış olan “immunoterapi” yöntemine verilen isimdir. 1980 ler öncesinde alerjinin insan vücudunu dışardan etkileyen bir organik madde ile oluştuğu inancı ve bilgisi hâkimdi. Vücudun bu alerjene karşı olan aşırı duyarlılığının kaybedilmesi için yavaş yavaş artan dozda alerjen içeren enjeksiyonlar uygulanırdı. Genetik biliminin gelişmesi ve soluk borularından alınan biyopsi örneklerinin incelenmesi ile aslında alerjinin genlerimiz ile belirlenen bir özellik ve alerjenlerin de sadece tetikleyici olduğu anlaşıldı. Üstelik belli bir alerjene alerjisi olan bireyler de hava kirliliği, egzersiz ve sigara dumanına da tepki göstermekteydi. Temel mekanizma soluk borularının aşırı duyarlılığı idi. Bu aşırı duyarlılığı tamir edebilen ilaçların keşfi ve uygulanması 1980’lerden sonra tedaviye tamamen bir başka boyut kazandırdı. Aşırı duyarlılığın düzelmesinden sonra aynı tetik çekiciler eski etkilerini göstermemekteydi. Günümüzde ağızdan verilen aşı tedavileri konusunda çalışmalar yapılmakta ise de ana kitaplar ve tedavi rehberleri astım ve bronşit tedavisinde ilaç tedavisini önermektedir.
Alerji tedavi yöntemleri arasında, hastalığı uyaran alerjenin belirlenmesi ve ondan kaçınılması; ilaç tedavileri ile hastalık kontrolünün tam olarak sağlanması ve bireyin normal okul veya iş hayatına döndürülmesi gelmektedir. İlaç tedavileri rahatlatıcılar ve kontrol ediciler olarak ikiye ayrılmaktadır. Rahatlatıcı nefes açan ilaçlar genellikle 4 saat etkili olup sadece belirtilerin varlığında kullanılmalı, kontrol edici ilaçlar ise en az 6 ay kullanılmalıdır.
Bitkisel alerji tedavisi çok çelişkili bir konudur. Alerjisi olan birçok kişinin bitkilere alerjisi olduğu düşünülürse bu tedavilerin ters etki yapabileceği de unutulmamalıdır. Her şifalı bitki her dozda şifa vermez. İlaçlar gibi ölçülmüş doz etkileri de olmadığı için yarar yerine zarara neden olabilirler. Komşu ve ahbap tavsiyesi ile yararı bilimsel olarak kanıtlanmamış bitkiler asla kullanılmamalıdır.
Burun alerjisi tedavisinde ağızdan alınan antihistaminikler yanısıra buruna doğrudan sıkılan yerel etkili spray veya damlalar da kullanılmaktadır. Polen alerjisi olan bireylerde bahar aylarında dışardan gelince burunu suyla iyice yıkamak en basit ve etkili önlemdir. Ayrıca alerjik rinit olan kişilerin sigara dumanına maruz kalmasının alerjiyi arttırdığı bilinmektedir.
Alerji tedavisinde kullanılan ilaçlar acil durum ilaçları ve uzun dönem ilaçları olarak ikiye ayrılabilir. Cildinde kaşıntı, ani şişlik ve kabartılar, boğazında ani şişlik ve nefes alamama gibi acil tedavi gerektiren durumlarda adrenalin, antihistaminik veya kortizon iğneleri kullanılır. Klinik durum çok acil değilse ağızdan alınan antihistaminikler yatıştırabilir. Ancak hastalığın tekrar etmesinin engellenmesi için kontrol edicilerin ilk acil durum atlatıldıktan sonra başlanması gereklidir.
Alerji kaşıntı tedavisi nedene yöneliktir. Acil durum yatışıncaya kadar verilecek antihistaminik veya kortizon şiddete bağlı olarak hapı veya iğnesini takiben bu duruma neden olan etken bulunmalıdır. Çocuklarda barsak parazitleri alerjik kaşıntı ve döküntü yapabilir. Mutlaka araştırılmalıdır.
Astım-Alerji tedavisi tetikleyici allerjenlerin saptanması ve uzaklaştırılması ile hastalığı kontrol altına alacak solunum yolundan verilen ilaçların düzenli kullanılması ile sağlanır.
Cilt Alerji Tedavisi
Cilt alerji tedavisi cilde uygulanacak alerji geçirici kremler, banyo solüsyonları ve ağızdan alınan antihistaminik ve montelukast içeren ilaçlar ile yapılmaktadır.
Gebelikte alerji tedavisi dikkatle yapılmalıdır çünkü ilaçların doğacak bebeğe de etkisi olabilir. Hamilelikte bağışıklık sisteminde değişiklikler olduğundan alerjiler sık olarak yaklaşık hamilelerin dörtte birinde görülür. Eskiden alerjik olmayan bireylerde bile hamilelik alerji belirtileri getirebilir. Hamile olmadan alerjisi olanlar zaten kullandıkları ilaçların bebeğe olabilecek etkisini hekimlerine danışmalıdırlar. Antihistaminiklerin çoğu güvenli olarak bilinmesine rağmen anne adayında uyku ve yorgunluk yapabilir, hekime danışmalıdır. Dekonjestan içeren ilaçlar hamilelikte güvenli değildir özellikle ilk üç ay içinde kullanılmamalıdır.
Polen alerji tedavisi ilk önce polenden korunma ile başlar. Polen sayısının yüksek olduğu günlerde camları kapatmalı ve dışarıya özellikle erken sabah saatleri çıkmamalıdır. Dışarıya çıkıldığında teması en aza indirmek için güneş gözlüğü takmalı, çamaşırları dışarda kurutmamalıdır.
Koronavirüs Nedir?
Alerjik Bronşitte Tedavinin Önemi